Okan, hayata bakışını ve felsefesini şu sözlerle özetlemişti: "Fırıncı Fikri'nin oğlu olarak çıplak geldim, çıplak gideceğim. Bize kâr kalacak olan arkamızdan edilecek dualardır."
"Diyarbakır Halkına Eziyet Edeni Yakarım!"
Ali Gaffar Okan'ın adı, özellikle "Diyarbakır'da halka eziyet edeni yakarım" sözüyle hafızalara kazınan, cesur ve halkçı bir emniyet müdürü olarak anılıyor.
18 Kasım 1997'de Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak atanan Okan, 1998 yılının ilk günlerinde göreve başladı. Ancak onun yönetim anlayışı, makamın resmiyetinden uzaktı. Göreve başlar başlamaz ilk birkaç gün şehri tebdil-i kıyafetle gezdi. Bu geziler sırasında tanık olduğu insani diyaloglar, onun şehre olan yaklaşımının temelini oluşturdu.
Bir gün parasız olduğunu söyleyerek bir çaycıdan çay istediğinde, çaycının "lafı mı olur?" diyerek kaba Türkçesi ve ince yüreğiyle yanıt vermesi; gece yarısı gittiği ciğerci Salih Usta'nın ise aç olduğunu söyleyen Okan'a "para mı?" diyerek gülümsemesi ve kalacak yeri olup olmadığını sorması, Diyarbakır insanının sıcaklığını gözler önüne serdi.
Kimliğini açıklayıp Emniyet Müdürü olduğunu söylediğinde Salih Usta'nın esprili bir şekilde "Ben de valiyim" demesiyle aralarında kurulan gönül bağı, sonraki günlerde de devam etti. Makam aracıyla Salih Usta'nın yanından her geçişinde durup "İşler nasıl ustam?" diye sorması, Salih Usta'yı derinden etkilemişti.
Salih Usta, o günleri anlatırken duygularını şu sözlerle ifade ediyordu: "Yıllarca hakaret eden, küfreden, ciğer yiyip parasını vermeyen polislerin tam tersine bana sarılmıştı bu polis, hem de sıradan bir polis değil 5500 polisin şefiydi. Bir Diyarbakırlı için bunlar ne demektir, anlayamazsınız."
Okan, polislere verdiği talimatlarda da aynı net duruşu sergiledi. Telsiz koduyla nam-ı diğer '3310' olarak bilinen Okan, tüm birimlere sık sık: "3310'dan tüm birimlere; Diyarbakır Halkına Eziyet Edeni Yakarım!" anonsunu geçiyordu.
Şehitlik ve Unutulmaz Yas
Halkla kurduğu bu eşsiz bağ, onun trajik şehadetinin ardından tüm şehirde büyük bir yasa dönüştü. Şehit olmasının ardından binlerce Diyarbakırlı çocuğa "Gaffar" adı verildi. Bugün bile Diyarbakır'ın birçok yerinde fotoğrafı asılıdır.
Katledildiğinin ertesi günü Diyarbakır'da bir polis için halk yas tuttu, hayat durdu. Minibüsler (dolmuşlar) çalışmadı, esnaf kepenk kapattı. Ali Gaffar Okan, halkın içinden gelen, halkın derdiyle dertlenen ve adaleti tesis etmeyi kendine ilke edinen bir yönetici olarak Diyarbakır tarihinde silinmez bir iz bır
Yorum Yazın :Misafir